Tarih: 28 Aralık, 2023 Güncelleme: 21 Kasım, 2024
İlk olarak 24 Aralık 2015’te SETA, SSB ve STM tarafından ortak düzenlenen ‘Gelişen Teknolojilerle Birlikte Türkiye’nin İHA Yol Haritası’ konulu Panelde, TUSAŞ tarafından yapılan sunumda paylaşılan iki slayt ile kamuoyuna duyurulan ve bugün ANKA-III olarak anılan Türk İnsansız Savaş Uçağı/Muharip İnsansız Uçak Sistemi (TİSU/MİUS)’nin geliştirme süreci TUSAŞ Yönetim Kurulu tarafından Ocak 2022’de alınan bir karar ile resmiyet kazanmıştır.
Türkiye'nin ilk dikey kuyruksuz Turbofan Motorlu İHA'sı ANKA-III'ün ilk uçuşunu yüksek çözünürlüklü hali pic.twitter.com/ihQjN10NQ2
— Defence Turkey Magazine (@DefenceTurkey) December 28, 2023
Yaklaşık 200 mühendis ve TUSAŞ öz kaynakları kullanılarak yürütülen ANKA-III Programı kapsamında ölçekli model ile ilk uçuş Haziran 2022’de icra edilmiş ve ANKA-III adı ilk kez Aralık 2022’de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat OKTAY tarafından kamuoyuna açıklanmıştı. ANKA-III TİUS/MİUS, TUSAŞ’ın Ankara, Kahramankazan’daki tesislerinde 1 Mayıs 2023 tarihinde düzenlenen İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı ile ilk kez kamuoyuna tanıtıldı.
İlk taksi testine ait görüntülerin 25 Nisan 2023 tarihinde kamuoyu ile paylaşıldığı ANKA-III Programında, mayıs ayında ilk yüksek hız taksi testleri ve ardından da Haziran 2023’te ilk uçuşun yapılması bekleniyordu. Uçuş güvenliği ile ilgili gerekli hazırlıkların tamamlanması ile, yaz aylarında planlanan ilk uçuş, 28 Aralık 2023 tarihinde başarıyla gerçekleşti.
Başarılı ilk uçuşun ardından belli bir takvim altında icra edilecek uçuşlarda manevra zarfı açılımı yapılacak ve silah entegrasyon çalışmalarına paralel olarak atışlı testlerin icra edilmesi beklenecektir. Tabi yapılan ilk uçuşun ardından kullanıcı makamıyla yapılacak görüşmelerle, kullanıcı isterlerine cevap verecek değişiklikler ANKA-III üzerinde uygulanması beklenebilir.
1 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen KAAN MMU roll-out töreninde öğrendiğimiz bilgiler ışığında; ANKA-3’ün ikinci prototipinin üretimi o tarihte tamamlanmak üzereydi. TUSAŞ, uçuş test programını gerektiğinde birbirinin yedeği olarak görev yapabilecek ve birbirinin aynısı olan bu prototipin de test kampanyasına katılmasıyla, uçuşlar iki ANKA-III prototipi ile yürütülebilecektir. Böylelikle hava araçlarından birinde bir teknik sorun yaşansa bile uçuş test programı kesintisiz olarak devam edebilecek. Veya biriyle yer testleri (silah entegrasyon aşamasında) yapılırken diğeri ile atışlı uçuş testi icra edilebilecektir. Bu sayede uçuş test programı da hızlandırılaraktır.
TUSAŞ’ın 5’inci Nesil uçak programları olan F-35 MTU/JSF ve KAAN MMU/TF-X Programlarında edindiği üretim kalitesi ve mühendislik gücünün bir göstergesi olan ANKA-III TİSU/MİUS, aviyonik mimari olarak ANKA SİHA ve AKSUNGUR TİHA üzerine inşa edilmiştir. Diğer yandan, ANKA ve AKSUNGUR Programlarında kullanılmakta olan yer sistemleri temel kabul edilerek üzerine ek yeni yazılım sistemi entegre edilmiştir. Bu sayede ANKA-III TİSU/MİUS, ANKA ve AKSUNGUR ile birlikte aynı yer sistemleri ile kontrol edilebilecektir. Böylelikle bu üç sistemin ortak görevlerinin birbirini tamamlayan unsurları olarak kullanımının da önü açılmıştır.
ANKA-III ile birlikte Türk Havacılık Sanayi 1948 yılından bugüne ilk kez uçan kanat tipi bir hava aracını tasarlamış ve uçuş testi aşamasına getirmiştir. Herhangi bir dikey eksenli aksama, dikey yüzeye, sahip olmayan son derece düz bir yapıdaki uçan kanat (delta kanat geometri) gövde tasarımına sahip olan ANKA-III, bu sayede potansiyel olarak düşük radar izine sahiptirler. Gövde tasarımından kaynaklı düşük radar izi potansiyeli gövdesinin tamamen kompozit malzemeden imal edilmesi ile desteklenmiş, ayrıca Radar Soğurucu Malzeme (RAM) ve RAM özellikli özel boya kullanımı ile ANKA-III’ün düşük Radar Kesit Alanı (RKA/RCS) değerlerine sahip olması da garanti altına alınmıştır. Diğer yandan, turbofan motor egzozu ilerleyen süreçte kaporta ile kapatılarak gövde içerisine alınacak ve egzozdan çıkan sıcak hava, hava alığından gelecek soğuk hava ile birleştirilerek kızılötesi iz bastırılacak. Böylelikle RKA/RCS izi yanında ANKA-III’ün kızılötesi (IR) izi de düşürülecek ve Kızılötesi Tespit ve Takip Sistemi (IRST) ve termal kameralar ile tespiti zorlaştırılacak.
Her ne kadar düşük RKA/RCS değerleri sayesinde radarda görünürlükleri düşük olsa da ‘stealth’ (düşük radarda görünürlük) özellikli uçan kanat tasarımına sahip olan hava araçları geleneksel stabilize edici yüzeylerden ve ilişkili kontrol yüzeylerinden yoksun oldukları için kararsız ve kontrol edilmesi zor bir uçuş yapısı gibi doğal dezavantajlara sahiptirler. Ancak, günümüz teknolojisi sayesinde djital ‘fly-by-wire’ yani bilgisayar destekli (uçuş kumanda yüzeylerinin hareketi side-stick denilen lövye ile aktüatörler yardımıyla sağlanıyor, kumanda yüzeyleri ile side-stick lövye arasında hiçbir fiziksel bağlantı yoktur) uçuş kontrol sistemi sayesinde uçan kanat tasarımının doğasında olan aerodinamik dezavantajların çoğu en aza indirilmekte ve verimli ve etkili bir şekilde uzun menzilli bombardıman uçağının üretilebilmesi sağlanmaktadır.
ANKA-III Programı kapsamında kullanılan algoritmaların %90’ı ilk uçuşunu Haziran 2022’de yapan yine uçan kanat tasarımına sahip, yaklaşık 200kg ağırlığındaki ölçekli model üzerinde geliştirilmiş ve test edilmiştir. Söz konusu ölçekli model herhangi bir insan müdahalesi olmadan doğrudan otopilot yardımıyla insansız olarak kalkış ve iniş yapmış ve otopilot testleri, ilgili yazılımlar bu ölçekli model üzerinde gerçekleştirilmiş ve geliştirilmiştir. Ölçekli model üzerinde yapılan otopilot testleri sayesinde ANKA-III üzerinde kullanılan uçuş kontrol sistemi açısından bir güven seviyesi oluşmuştur. Ölçekli model üzerindeki testlerin tamamlanmasının ardından oradan çıkarılan derslerin ışığında ilk ANKA-III prototipinin üretimine 2022 yılının ikinci yarısında başlanılmıştır. TUSAŞ, ANKA-III ile bir dizi rüzgar testi de gerçekleştirmiş ve uçan kanat (delta kanat geometri) yapısındaki gövde tasarımının rüzgar tüneli testleri ile doğrulanmasının ardından yola bu konfigürasyon ile devam etmiştir.
ANKA-III Teknik Özellikleri ve Silah Taşıma Kapasitesi
ANKA-III TİSU/MİUS dış görünüş ve konsept olarak Türkiye’nin 2000’li yılların başlarında ilgilendiği NEURON İnsansız Hava Muharebe Aracı (UCAV)’na benzemekte. Zaten ANKA-III de gerek boyut gerekse ağırlık açısından NEURON UCAV ile benzer değerle sahip. NEURON için açık kaynaklarda 9.5m toplam uzunluk, 12.5m kanat açıklığı, 4.9 ton boş ağırlık ve 7 ton kalkış ağırlığı bilgisi yer alıyor.
Edindiğimiz bilgiye göre azami kalkış ağırlığı 6.5 ton, faydalı yük kapasitesi 1.200kg, servis irtifası 40.000ft, azami uçuş irtifası 44.000ft, havada kalış süresi 10 saat (30.000ft irtifada), seyir hızı 250 knot (0.42 Mach 30.000ft irtifada) ve azami seyir hızı 425 knot (0.7 Mach, 30.000ft irtifada) olarak verilen ANKA-III ANKA-III’ün toplam uzunluğu yaklaşık 9,5 metre, kanat açıklığı ise yaklaşık 12,5 metre.
Tek motorlu ANKA-III TİSU/MİUS üzerinde yer alan 7 ayrı silah istasyonunda 1.200kg’a kadar silah ve faydalı yük taşıyabilmekte. 2 istasyona sahip kanatlarda iç istasyonların her biri 650kg, dış istasyonlar ise 100kg mühimmat taşıma kapasitesine sahip. Gövde içindeki 2 istasyonun her biri 650kg taşıma kapasitesine sahip. Gövde altı dış istasyonun taşıma kapasitesi ise 1.000kg. Gövde içindeki istasyonlarda ve kanat iç istasyonlarında Mk-82 ve Mk-83 serisi genel maksat veya güdümlü mühimmatlar taşınabilecek. ANKA-III gövde altı dış silah istasyonunda 1.000kg ağırlığa kadar SOM-J ve Mk-84 tipi akıllı veya genel maksat mühimmatları taşıyabilecek. Gövde içi silah yuvalarında mesela iki ayrı lançerde toplamda 8 adet TOLUN Güdümlü Mühimmatı taşınabilecek. KUZGUN Güdümlü Mühimmatı da yine gövde içi silah istasyonlarında taşınabilecek. Kanat iç istasyonlarda ayrıca TUSAŞ tarafından yeni geliştirilen ve ilk uçuş testinin 15 Mayıs günü yapılması beklenen SÜPER ŞİMŞEK Yüksek Hızlı Hedef Uçağı da taşınabilecek. 1 Mayıs 2023 tarihinde düzenlenen İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programında sergilenen ANKA-III prototipinin kanat altı iç silah istasyonlarında SÜPER ŞİMŞEK mock-upları da yer almaktaydı.
ANKA-III Motor Bilgisi
Azami kalkış ağırlığı 6.5 ton olarak açıklanan tek motorlu ANKA-III TİSU/MİUS prototipleri Ukrayna’da yerleşik Ivchenko Progress Firması ürünü olan AI-322 serisi düşük bypass oranlı bir turbofan motor ile güçlendirilmiştir.
Uzunluğu 1.960mm, genişliği 640mm (fan çapı 624mm) ve ağırlığı 440kg olarak verilen AI-322 Turbofan Motoru, eksenel kompresör tasarımına sahip. Önde 2 kademeden oluşan Fan (LP hızında dönüyor) onun arkasında ise 8 HP Kompresör kademesi yer alıyor. Yanma Odasının hemen arkasında ise 1 adet HP (Yüksek Güç) ve 1 adet LP (Düşük Güç) Türbin yer alıyor. Yanma Odası, Kompresör ile Türbin arasında yer alıyor. HP Türbini Kompresörü döndürürken, LP Türbini ise Fanı döndürüyor. AI-322 Turbofan Motoru 2.500kgf (5.511lbf/24.5kN) itki gücü üretirken, ağırlığı 534kg olarak verilen AI-322-30 TF Motoru ise 3.000kgf itki gücü kapasitelidir.
Seri Üretim Fazı’nda ise ANKA-III TİSU/MİUS, TEI tarafından şirket öz kaynakları kullanılarak geliştirme çalışmaları devam eden TF-6000 Turbofan Motoru ile güçlendirilecektir. TEI, 6.000lb (2.721kgf/27kN) kuru itki kapasitesi ile bugüne kadar ülkemizde geliştirilmiş en büyük milli turbofan motor olan TF-6000 Turbofan Motorunun ilk prototipinin montajına Nisan ayında başlamayı ve 2023 yılı bitmeden ilk çalıştırma testini gerçekleştirmeyi hedeflemişti. Edindiğimiz bilgiye göre TEI, kendi öz kaynakları ile ANKA-III Programı başlamadan önce geliştirme çalışmalarına başladığı TF-6000 TF Motorunu AI-322 ile kolaylıkla değiştirilebilecek şekilde tasarlamıştır. Bu sayede uçak üstü bağlantı noktaları, uzunluğu, çapı vs. konularda ciddi bir teknik zorluk yaşanmadan TF-6000, hem ANKA-III, hem de KIZILELMA’ya AI-322 TF Motoru yerine kolaylıkla takılabilecek. AI-322 gibi eksenel kompresör tasarımına sahip düşük bypas oranlı askeri tip bir turbofan olan TF-6000’de ön tarafta tek şaft ve 2 kademeden oluşan Fan (LP hızında dönüyor) onun arkasında ise 6 kademe Kompressör yer alıyor. Kompresör kademelerinden sonra Yanma Odası başlıyor. Yanma Odasının hemen arkasında ise önde HP (Yüksek Güç) ve arkada LP (Düşük Güç) olmak üzere iki ayrı Türbin kanadı yer alıyor. TF-6000, AI-322’ye kıyasla daha az sayıda Kompresöre sahip olduğundan hem daha hafif hem de daha yüksek itki gücüne sahip. Ayrıca daha yüksek teknoloji içeriyor. Örneğin TF-6000’de hem Fan hem de Kompresör kademeleri ‘blisk’ teknolojisi ile imal edilmiştir. Yani kanatlar ayrı ayrı imal edilip bir diskin üstüne dizilmek yerine, disk ve paleler/kanatlar yekpare bir parça olarak üretilmiştir. Diğer yandan, Türbin kanatları yüksek sıcaklıklardaki egzoz gazına dayanabilmesi ve çok yüksek sıcaklıklarda çalışabilmesi için tek kristal döküm teknolojisi ile imal edilmiştir. TEI, tek kristal kanatların üretiminde 2’nci nesil teknoloji kullanmıştır, 3ncü nesil tek kristal türbin kanadı üretimi konusunda ise çalışmalar devam ediyor.