EN TR

Güncel Haber

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet AKYOL Hava Savunma Projelerindeki Son Dönem Çalışmalarını SAHA MBA Toplantısında Paylaştı

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet AKYOL, SAHA MBA Üst Düzey Bürokrat ve Sektör Liderlerinin katılımıyla 22 Nisan 2024 Pazartesi günü düzenlenen Zoom toplantısında ASELSAN`in son dönem çalışmaları ve Hava Savunma Projeleri hakkında bilgiler paylaştı.

Tarih: 23 Nisan, 2024 Güncelleme: 21 Kasım, 2024

ASELSAN Faaliyet Alanları ve Son Dönem Performansı

 Güney Amerika'dan Güney Afirika'ya, Malezya'dan Orta Asya'ya Dünya’nın 16 noktasında faaliyetlerini sürdüren ASELSAN, bu yıl uluslararası ofislerinin sayısını 20’den fazlaya çıkarmayı hedeliyor.  ASELSAN, Latin Amerika’daki ofisinin hemen ardından çok büyük rakiplerini geride bırakarak Şili’deki Leopard 2A4CHL modernizasyon ihalesini de kazanmıştı.

ASELSAN'ın Dünya’nın bütün coğrafyalarında var olarak uluslararası bir şirkete dönüştüğünü vurgulayan AKYOL, önümüzdeki dönemde Özbekistan’dan Umman’a, Nijerya’dan Endonezya ve Filipinler’e kadar büyük bir açılım yapacaklarını söyledi.

AKYOL, şirketin bu yıl gerçekleştirdiği ciro, ihracat ve iştirakleri hakkında ise şu bilgileri paylaştı:  “ASELSAN ,1975 yılında Macunköy, Yenimahalle’de kuruldu. Bugün ASELSAN, Akyurt’ta, Sincan’da ve Gölbaşındaki test alanıyla Ankara’da yaklaşık 5 milyon m2 kampüs ve 500 bin m2’lik kapalı alanda faaliyetleri sürdürüyor. Bugün itibariyle ISO 500’deki en büyük savunma sanayii şirketiyiz. Bu sene 2,5 milyar Dolar konsolide ciroya ulaştık, 11 milyar dolar backlog’umuz var. Aşağı yukarı 4 küsür yıl bizi götürecek siparişimiz var. Bugüne kadar 86 ülkeye ihracat gerçekleştirdik, Defence News Top 100 listesinde Türkiye’yi ilk 50’de temsil eden şirketiz. Adım adım daha yukarılara ulaşmaya çalışıyoruz. Bu yılki beklentimiz 47’nci sıradan daha yukarılarda olmak. 16 tane bağlı ortağımız var. Bunların bir kısmı teknoloji bazlı kurulmuş olanlar ULAK gibi 5G’ye odaklı ve EHSİM gibi elektronik harbe odaklı. Konya, Kayseri ve Sivas da Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kurulmuş iştiraklerimiz de var. Deprem bölgesi olması açısından Malatyada bir oluşumumuz var.  Orada da faaliyetlerimize başlamak üzereyiz böylece 17’nci iştirakimizi de kurmuş olacağız.”

ASELSAN’ın genç mühendis yaş ortalamasıyla hedefinin uluslararası başarı olduğunun altını çizen  AKYOL, “Bugün itibariyle 10,600 çalışanımız var. %63’ü mühendis olması önemli, Türkiye’de en fazla mühendis çalıştıran şirketlerden biriyiz. Yıllık gelirimizin %7’sini AR-GE’ye ayırıyoruz. Bugün itibariyle 11 tane AR-GE merkezimiz mevcut.,holdingler hariç tek bir marka altında en fazla AR-GE merkezine sahip şirketlerden biriyiz. Özellikle çalışanlarımızın, 34 yaş ortalamasını önemli buluyorum. Türk Savunma Sanayi’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği başarıların arkasında bu kadro var. 50 yaşların konuşulduğu Avrupa’da, 30 yaş ortalamasındaki Türk savunma sanayiinden bahsediyoruz. Önümüzdeki dönem bunu bir fırsat olarak görüyorum.” dedi.

Ahmet AKYOL: “ASELSAN'ın Kg başına ihracat miktarı 1900-2000 Dolar arasında.”

“Türkiye bu sene 250 milyar Dolar’ın üzerinde ihracat gerçekleştirdi. Bu rakamın Kg başına ihracat miktarı da ortalama 1.4 Dolar civarında. Bu rakamın Türk savunma sanayii için ortalaması yaklaşık 58-60 Dolar civarında. ASELSAN 'ın Kg başı ihracatı ise 1900-2000 Dolar arasında. Dolayısıyla yüksek teknolojiye yaptığımız yatırımın somut çıktısı burada net bir şekilde görülüyor. Önümüzdeki dönem seri üretime dönüştürdüğümüz ürünlerle birlikte bu daha da yukarılara çıkacak.  Hava Savunma Sistemlerindeki arayıcı başlıklar kg başına 12,000 Dolar, İHA kameramız AselFlir-500 yaklaşık 20,000 dolar, AESA burun radarımız 30,000 Dolar ve de kamera dedektörlerinde 50,000 Dolar civarında kilogram başı katma değer var.  Bu gerçekten hep hayal ettiğimiz yüksek katma değer üreten Türkiye’nin somut bir örneği. Bu rakamlar arttıkça, Türkiye’nin de bulunduğu seviyeyi adım adım yukarı taşıyan ve ciddi bir gelir oluşturan bir kapı. Bu işin bir stratejik bir de ekonomik tarafı var.”

ASELSAN’ın son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlarla çok önemli bir seri üretim şirketine dönüştüğünü vurgulayan Ahmet AKYOL, bundan sonraki öncelikli hedeflerinin yeni yatırımlarla üretim hacimlerini artırmak olduğunu söyledi. 3 yıl içerisinde 400 Milyon Dolarlık yatırım yapmayı planlayan ASELSAN yaklaşık 1000 kişilik yüksek standartta yetişmiş insan gücünü de bünyesin katmayı hedefliyor. AKYOL, sunumunda üretim hacminin artırılmasına yönelik yatırımları hakkında ise şu  bilgileri paylaştı: “ASELSAN çok önemli bir seri üretim şirketine dönüştü. 2,5 milyar Dolarlık bir gelirden bahsediyoruz. Bu da ciddi bir üretim hacmiyle oluşturuluyor. Bu dönemde katma değeri yüksek ürünlerin seri üretim yatırımlarına başladık. Akyurt kampüsümüzde foton dedektör ve nanoteknoloji üretim tesisi kuruyoruz. Pilot üretimlerini yaptığımız soğutmalı ve soğutmasız dedektörlerin yüksek adetli seri üretimlerini bu tesiste yapacağız. AESA radarların seri üretimine Gölbaşı kampüsümüzde başladık. Yine o kampüste Hava Savunma Sistemleri dahil yüksek adetli üretimleri için ‘Savunma Sistem Teknolojileri’ üretim yatırımına başladık. Son olarak da FLIR sistemleri olarak adlandığırmız gimbal’li kamera sistemlerinin yüksek adetli üretimi için yatırıma başladık. Baktığınızda 3 yıl içinde  400 milyon Dolar’lık bir yatırım ve yaklaşık 1000 kişilik yüksek standartta yetişmiş insansızımızı da burada istihdam etmeyi planlıyoruz. Seri üretim işin AR-GE’sini yaptıktan sonra en az o kadar zor olan kısmı. Bir sistemi geliştirip, laboratuvarda doğrulayıp, birkaç tane de ürettikten sonra işin sadece yarısı bitmiş oluyor. Seri üretim aşaması için bayağı bir yol gerekiyor.”

Ahmet AKYOL: “2024-2030 sonuna kadar faaliyet alanlarımızdaki bütün ürün yol haritalarımızı oluşturduk.”

“Netice olarak 2030 yılına kadar bütün planlarımız yapmış durumdayız. ‘Bütünleşik Yol Haritası’ olarak isimlendirdiğimiz bir plan ortaya koyduk. 2024-2030 sonuna kadar faaliyet alanlarımızdaki bütün ürün yol haritalarımızı oluşturduk. Her yıl hangi ürünü çıkartacağımız belli. Ürünler için gerekli alt teknolojileri de planladık. Dolayısıyla hangi teknolojiyi hangi yılda yapacağız ki kazandığımız teknolojiyle ürünümüzü çıkartabilelim. Aynı şekilde kazanılması gereken altyapıları da planladık ve entegre bir şekilde gerekli insan kaynağı, bunun için gereken eğitimler ve son olarak alt sistem bazında millileştirilecek ürünleri de yol haritamızda ortaya koyduk. Neticede biz ASELSAN’ı 2030 sonunda Defence News Top 100 içerisinde ilk 30’a taşımayı hedefliyoruz. Biz artık Dünya’da ne yapacaksak alanında en iyi ürünü yapmayı hedefleyerek yola çıkıyoruz. Bu birinci olur, ikinci olur veya üçüncü olur ama dünyadaki muadilleriyle yarışacak ürünü yapmayı hedefimize koyduk. Yapamayacağımızı düşündüğümüz bir faaliyet varsa, odaklanma adına bu faaliyetten vazgeçeğiz.. Bizim stratejimizin temelinde de artık belli alanlara odaklama ve odaklandığımız alanlarda da iddialı olmak var. Yeni dönemde ayrıca birilerinin yaptığını yapmayı değil, bazı projelerde ilkleri gerçekleştirmeyi şirketimizin düsturu haline getirdik.”

ASELSAN’ın Geliştirdiği Hava Savunma Çözümleri

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet AKYOL, toplantının ikinci kısmında ASELSAN’ın geliştirdiği hava savunma çözümleri hakkında da güncel bilgiler paylaştı. Öncelikle hava savunma sistemlerinin muharebe sahasındaki önemini vurgu yapan AKYOL, hava üstünlüğü tesis edilemeden bir savaşın kolaylıkla kazanılamayacağına söyledi. AKYOL, Hava Savunma Sistemleri’nin (HSS) harbin kaderinde ciddi bir yeri olduğunu ve taraflardan birisinin hava sahasını domine edemediği durumda savaşın kesin bir zafere dönüştürmenin çok zor olduğunu belirtti.

Modern hava savunma konseptine ASELSAN’dan beklenen teknolojik gelişmelere de sunumunda yer veren Ahmet AKYOL, ASELSAN’ın çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar  30 yıllık çalışmalarından da örnekler paylaştı. “Modern hava savunma konseptine baktığımızda çok erken safhalarda hava sahanıza giren nesneleri tespit etmeniz bekleniyor. Bu açıdan tespit ve takip önemli bir parametre. Tespitten sonra tehdidin değerlendirilmesi geliyor. Komuta kontrol ve harekat merkezlerinde yapılan bu değerlendirme neticesinde de önleme unsurlarınızla angajman başlatıyorsunuz. Hava Savunma Sistemleri alanında ASELSAN’dan ne bekleniyor dersek öncelikle yüksek performans bekleniyor. Diğer bütün projelerdeki gibi maliyet etkinlik bekleniyor ve son olarak güncel tehditlere karşı adaptasyon bekleniyor. ASELSAN olarak Hava Savunma Sistemleri alanında 30 yıldır çalışıyoruz. Özellikle imha tarafında vakıf şirketimiz ROKETSAN ve enstitülerimiz TÜBİTAK SAGE ve MKE ile de iş birliği yaptığımız alanları da katarsak bugün uçtan uca Hava Savunma Sistemleri koyabilecek hale geldik.”

Ahmet AKYOL: “Milli olarak geliştirdiğimiz uçtan uca hava savunma çözümlerimizle Dünya’da sınırlı sayıdaki ülkeler arasında yerimizi aldık.”

Katmanlı hava savunma sistemlerine 90’lı yıllarda KMS (Kaideye Monteli Stinger) projesiyle başladıklarını söyleyen AKYOL, bugün geldikleri noktada uçtan uca bütün katmanlarda kullanıcıya son teknoloji çözümler sağlayabildiklerini vurguladı. “Katmanlı hava savunma sisteminde en altta 90’lı yıllarda KMS sistemi ile başladık. KORKUT ve modernize AIC ile devam ettik. İHTAR Anti-Drone sistemimiz daha alt segmentte şu an envanterde. Şu an GÖKBERK Lazer Silah Sistemi halen üzerinde çalıştığımız bir konu. Bir üst katmana çıktığımız zaman HERIKKS ve HİSAR’lar envanterde kullanılıyor. GÜRZ Projesine yeni başladık. Birkaç yıldır biz kendimiz çalışıyorduk ama sözleşmesi yeni başladı. Hemen ardından GÖKDEMİR gelecek. Yine bir üst segmente daha çıktığımızda ise KALKAN radarları ve HİSAR-O ve HİSAR-U sistemi var. HİSAR-U sistemi HİSAR-O’nun biraz daha menzili uzatılmış versiyonu. Bu sistemlerin pek çoğu envanterde artık. En üstte de SİPER var. SİPER Ürün-1 envantere girmek için gün sayıyor, SİPER Ürün-2 ise yolda geliyor. Bunları bağladığımız RADNET projesiyle beraber bütün HSS alanımızı GÖKKUBBE diye tanımladık. Komuta kontrolü de yapabildiğimiz için, bütün sistemin uçtan uca çözümünü sağlamış olduk. Dünya’da sınırlı sayıdaki ülkeler arasındaki yerimizi aldık. Bundan sonraki dönem yeni projeleri yapmakla devam edeceğiz. Bir kısmında üretimlere başladık bir kısmında da adetleri artırmaya çalışıyoruz. Hava Savunma Sistemlerini alt başlıklara ayırdığımızda alçak irtifada KORKUT’lar ve 35mm’lik çekili toplarımız özellikle sınır bölgelerimizde çok etkin kullanılıyor. Bir üstünde orta irtifada HİSAR-O’lar bulunuyor şu an envanterde ve adetlerini artırmaya çalışıyoruz. Onun bir üstünde de yüksek irtifada SİPER HSS yerleşecek.”

Ahmet AKYOL: “GÖKDENİZ Yakın Hava Savunma Sistemini dördüncü ülkeye ihracat ettik.”

1’inci katman olarak isimlendirdiğimiz Çok Alçak İrtifada özellikle parçacıklı mühimmat ağırlıklı bir yapı bulunuyor. Biraz daha detaya girecek olursak, KORKUT özellikle ihracat açısından çok ilginin olduğu bir ürün. Özellikle drone’lara karşı en maliyet etkin çözümlerden birisi olarak görülüyor. Buna ciddi bir talep var. KORKUT üzerinde 35mm’lik 2x top bulunuyor. ATOM mühimmatıyla dakikada 1100 atım yapabiliyor. Bir bataryada 3x Lançer, 1x Komuta Kontrol aracı olmak üzere 4 araç bulunuyor. KORKUT’un hem paletli hem de lastik tekerlekli modelleri var. 35mm’lik Modernize çekili top da temelde KORKUT’un başka bir versiyonu. GÖKER bir nevi KORKUT’un tek namlulu sabit versiyonu. ŞAHİN 40mm ise kısa mesafede drone imha sistemimiz. GÖKBERK ise Mobil Lazer Sistemimiz. Ayrıca GÖKDENİZ’in de dördüncü ülkeye ihracatını imzaladık.

Ahmet AKYOL, GÜRZ Mobil Hava Savunma Sistemi’nin yakın dönemde envantere alınacağını da müjdeleyerek şunları aktardı: “2’nci katman olarak isimlendirdiğimiz Alçak İrtifada detaya girecek olursak HİSAR-A sistemimiz var. Özellikle Ukrayna savaşında görüldüğü gibi mobil HSS sistemleri öne çıkmış durumda. Benzer olarak GÜRZ Mobil HSS’miz de hem 35mm top hem de füze kullanabiliyor. Önümüzdeki dönem envantere alacağız. GÖKSUR da GÜRZ’ün deniz platformu versiyonu, üzerinde çalışmaya devam ediyoruz. 3’üncü katman olarak adlandırdığımız Orta İrtifada HİSAR-O bulunuyor. Burada özellikle ROKETSAN ile iyi bir iş birliğimiz var. Seri üretimleri devam ediyor. Son olarak 4’üncü katman olarak adlandırdığımız Yükse İrtifada ise SİPER Hava Savunma Sistemi bulunuyor. SİPER ile önemli bir stratejik yetkinliği kazanmış olacağız. Türkiye’nin ihtiyacını da gidermiş olacağız. Envantere giriş öncesi son kabul prosedürleri işletiliyor. SİPER’de Block-2 ve Block-3 gelecek. Bitmeyen bir macera ama önemli bir kısmını kabul aşamasına getirdik. HSS’lerle beraber Entegre Komuta Kontrol Mimarisi üzerinde de uzun yıllardır çalışıyoruz. HERIKKS, BATUR, EHKKKS ve ADOP gibi envantere verdiğimiz sistemlerimiz mevcut. Zırhlı birliklerden, hava sahası kontrolüne kadar ağ destekli bir operasyonun mimarisini adım adım tamamlıyoruz.” İfadelerine yer verdi.

Ahmet AKYOL: “EIRS radarımızla Uluslararası Uzay İstasyonunu (ISS) Türkiye’nin üzerinden geçerken yaklaşık 700 km’de takip ettik.”

ASELSAN’ın hava savunma sistemleriyle beraber radar sistemleri üzerine yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgiler paylaşan Ahmet AKYOL, bugün geldikleri noktada Galyum Nitrat (GaN) tabanlı transistörlerin çip tasarım ve üretimlerinin tamamiyle Türkiye’de yapıldığına dikkat çekerek şunları söyledi:. “Bir taraftan bu sistemleri ortaya koyarken bir taraftan da radar sistemleri üzerine çalışıyoruz. Bugün sadece bir hava savunma sistemini ortaya koymakla kalmadık uçtan uca transistörlerine kadar millileştirmiş durumdayız. Bilkent Üniversitesiyle kurduğumuz ABMikronano iştirakimiz ile beraber Galyum Nitrat (GaN) tabanlı transistörleri orada üretiyoruz. Bunların çip tasarım ve üretimlerini ASELSAN’da yapıyoruz. Peki GaN teknolojisi bize ne kazandırıyor. Çok etkin radarlara kavuşuyoruz. EIRS radarımızla, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) Türkiye’nin üzerinden geçerken takip ettik. Kabaca 700 km’de. Zaman zaman ISS, Türkiye’nin üzerinden geçerken denemelerde bulunuyoruz. Uçtan uca baktığımızda en son arayıcı başlığa geliyoruz. Burada Safir ve Çinko Sülfür (ZnS) kubbeleri yapmış durumdayız, gimbal’i yapmış durumdayız, soğutucunun bütününü yaptık, algoritmalar zaten yerli. Şimdi artık milli dedektörümüzü de arayıcı başlığımıza entegre ettik. Dedektörlerimizde kızılötesi ışımayı algılayan pikselleri üretmek için malzemelerimizi 1mm’nin 1000’de 1’i hassasiyetle işliyoruz. Bunu da Akyurt’taki tesislerimizde gerçekleştiriyoruz. ATOM mühimmatımızda yaklaşık 7-8 yıl AR-GE yaptık. Mühimmatın içinde 50,000 G basınç oluştuğunda çalışabilen programlanabilir bir elektronik yapı geliştirildi. Mühimmat 75,000 RPM hızla dönerek havada giderken algoritma ile 160 adet tungsten parçacık havada bir bulut oluşturarak hedefi etkisiz hale getiriyor.”

Ahmet AKYOL: “Geliştirdiğimiz HPM sistemi ile yaklaşık 500 metrede ticari bir drone’u etkisiz hale getirdik.”

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet AKYOL, konuşmasının son bölümünde ASELSAN’ın Yıkıcı Hava Savunma Teknolojileri üzerine yürüttüğü çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Yüksek Güçlü MikroDalga Sistemleri alanında bir süredir çalıştıklarını belirten AKYOL, geliştirdikleri prototip sistem ile 500 metrede ticari bir drone’u düşürdüklerini söyledi. “Yaratıcı Yıkıcı Hava Savunma Teknolojileri üzerine de çalışıyoruz. Kuantum Teknolojilerinde 6-7 tane proje yürütüyoruz. RADAR/LIDAR ve kripto gibi alanlarda çalışıyoruz. Yapay Zeka gerektiren Karar Destek sistemlerine çalışıyoruz. Roket ve füze gibi sistemlerin havada tespiti ve imhasında kullanılan C-RAM diye tabir edilen yakın hava savunma sistemleri üzerine çalışıyoruz. Ayrıca Yüksek Güçlü MikroDalga Sistemleri (HPM) üzerine de çalışıyoruz. Geliştirdiğimiz HPM sistemi ile yaklaşık 500 metrede ticari bir drone’u etkisiz hale getirdik. Kabaca açıklarsam yüksek güçlü bir elektromanyetik dalga gönderiyoruz. Drone, İHA, seyir füzesi veya helikopter gibi özellikle yarıiletken taşıyan herhangi bir elektronik alete anlık olarak yüksek bir voltaj verdiğinizde entegre devrenin iş yapamaz hale gelmesini ve sistemin etkisiz hale gelmesini sağlıyor. Sürü olması da fark etmiyor, hasım sistem beam’in (hüzme) içerisinde kaldığı müddetçe her türlü elektronik alet etkisiz hale geliyor.”