EN TR

Röportaj

Derin Maviliklerin Muhafızları: Denizaltı Filosu Komutanlığı

İki boyutta hareket ve kaçınma manevrası yapabilen su üstü harp gemilerinden farklı olarak su altında üç boyutlu bir ortamda görev ve kaçınma manevrası icra edebilen denizaltı, sahip olduğu sessiz, gizli ve sürpriz silah olma özellikleri ile düşman kontrolündeki sularda dahi herhangi bir desteğe ihtiyaç duymadan bağımsız harekât icra edebilen tek harp aracı olarak dikkat çekmektedir. İşte bu yüzden denizaltıcılar diğer deniz platformlarına kıyasla sahip oldukları üstünlüklerini; ‘İki tip gemi vardır: Denizaltılar ve Hedefleri...’ diyerek özetlemektedirler. Düşmana karşı azami caydırıcılığı sağlayabilen asimetrik tehditler olarak Denizaltıların, denizler var oldukça su üstü hedeflerinin korkulu rüyası olacaklarını ifade etmek yanlış olmayacaktır.

Tarih: Issue 128 - March 2024 Güncelleme: 30 Ekim, 2024

Osmanlı İmparatorluğu döneminde İngiltere’den parça parça getirilerek Taşkızak Tersanesi’nde monte edilen ve 6 Eylül 1886’da Haliç’te denize indirilen ‘Abdülhamit’ isimli denizaltı gemisi ile başlayan Türk Denizaltıcılığı, TCG I. İnönü ve TCG II. İnönü Denizaltı Gemilerinin 1929’da Donanma Komutanı Vekili Yarbay Şükür OKAN’ın emri ile kurulan Tahtelbahir (Denizaltı) Gemileri Komutanlığı’na bağlanması ile Denizaltı Filosu Komutanlığı olarak müstakil bir birlik haline gelmiştir. 

Türk Denizaltıcılık Tarihi’ne baktığımızda halen hizmette olan AY (4x), PREVEZE (4x) ve GÜR (4x) Sınıfı Denizaltılardan önce, Cumhuriyet’e kadar  İsveç (İngiltere’de inşa) , Fransa (1’inci Dünya Savaşı Sırasında el konulan Müstecip Onbaşı) olmak üzere 2, Cumhuriyet sonrası, Hollanda, İtalya, Almanya, İngiltere ve ABD olmak üzere 5 farklı ülkeden toplam 39 denizaltının alındığını ve bu gemilerin hizmet ömürlerini dolduruncaya kadar Denizaltı Filosu Komutanlığı emrinde görev yapmış olduğunu görmekteyiz.