Tarih: 05 Ocak, 2024 Güncelleme: 22 Aralık, 2024
Şubat 2023'te Dışişleri Bakanı Antony BLINKEN, Biden Yönetiminin Türkiye'ye olası bir F-16 savaş uçağı satışını desteklediğini ve bu konuda Kongre'yi devreye soktuğunu kamuoyuna açıkladı. Ocak 2023'te medyada yer alan ve ismi açıklanmayan ABD'li yetkililere dayandırılan haberlerde ise, Yönetim, Blok 70/72 Viper konfigürasyonunda 40 yeni inşa F-16 ve 79 mevcut savaş uçağı için Viper modernizasyon kitleri ile birlikte 900 adet havadan havaya füze ve 800 adet mühimmat olmak üzere toplam 20 Milyar ABD Doları değerinde satışı gayri resmi olarak Kongre'ye bildirdiği iddia edilmişti.
Bu arada, Türkiye Şubat 2019'da Türkiye, Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki 199 adet F-16 uçağı için Link 16 Çok Fonksiyonlu Bilgi Dağıtım Sistemleri (MIDS) Blok Yükseltme II (MIDS BU II) ve Otomatik Yer Çarpışma Önleme Sistemleri (AGCAS) için bir Talep Mektubu (LoR) sunmuştu. Link 16 MIDS BU II'nin tedarik edilmesi, Türkiye'nin NATO ile birlikte çalışabilirliğinin artırılmasında ana faktör olacağından, Nisan 2023'te Yönetim, Kongre'ye bu sistemleri de içerecek olası bir aviyonik satışını resmen bildirmiş ve Nisan 2023'te ABD Dışişleri Bakanlığı, mevcut F-16 uçakların ve ilgili ekipmanlarının yükseltilmesini desteklemek amacıyla Türkiye Hükümeti'ne 259 Milyon ABD Doları tutarında olası bir Yabancı Askeri Satışı (FMS) onaylamıştı. Sözleşme, AGCAS kabiliyetine sahip operasyonel uçuş programı (OFP) aviyoniklerinin yazılım iyileştirmelerini ve MIDS BU II'nin entegrasyonunu sağlamak için donanım değişikliklerini içeriyor. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, F-16C/D'lerdeki mevcut MIDS terminallerinin (F-16C/D Blok 40M ve Blok 50M) ve MIDS-LVT terminallerinin (F-16C/D Blok 50+) güncelliğini yitirmiş olması ve ABD Hükümeti tarafından onaylanmadığı için yaklaşık iki yıldır Link-16 Taktik Veri Bağlantısı ile ilgili sorunlar yaşamaktadır. ABD Hükümeti şu ana kadar (Nisan 2023) MIDS BU II terminallerinin Türkiye'ye satışını ve MIDS BU II terminallerinin TSK F-16'larına entegrasyonunu onaylamamıştı. USAF savaş uçaklarındaki MIDS terminalleri, kripto-modernizasyonu, gelişmiş verim ve frekans yeniden eşleme gereksinimlerini karşılamak üzere Blok Yükseltme II (BU II) sürecinden geçmiştir.
ABD Kongresi ve/veya Hükümetinin TSK F-16C/D'lerinin modernizasyonu için 40 adet yeni inşa F-16 Blok 70 savaş uçağı ve 79 adet F-16V modernizasyon kitinin satış onayını 2024 yılı ilk yarısı içinde vermesi beklenmektedir.
Bu tedarik ve modernizasyonun programının yanı sıra, Türk Hava Kuvvetleri’nin hava önleme ve hava üstünlüğü kabiliyetli modern uçak ihtiyacını karşılamak üzere MSB tarafından ayrıca EuroFighter Typhoon Tedarik Projesi başlatılmıştır. Bu kapsamda daha önce İngiltere'den 20+40 adet olmak üzere toplam 60 adet ikinci el Tranche 1 ve yeni üretim Tranche 3 Uçaklarının tedarik edileceği yönünde bilgiler basına yansımış ancak daha sonra tedarik edilecek uçakların tamamının yeni üretim olacağı kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar GÜLER, bu kapsamda 16 Kasım 2023 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Bakanlığın 2024 yılı bütçesinin görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtlarken Eurofighter Typhoon savaş uçağı alımı için çalışmaların devam ettiğini açıklamış ve şunları söylemişti: "Eurofighter almak istiyoruz. Çok etkili bir uçak. Bu uçaklar İngiltere, Almanya ve İspanya'yı ilgilendiriyor. İngiltere de İspanya da 'evet' diyor, şimdi Almanya'yı ikna etmeye çalışıyorlar. İngiltere ve İspanya 'biz o sorunu çözeceğiz' diyor. "Mümkün olursa 40 tane Eurofighter uçağı almayı planlıyoruz."
Edindiğim bilgiye göre Tranche 1 uçaklarının sınırlı kabiliyete sahip olmaları, kabiliyet artırımı için çok yüksek yatırıma ihtiyaç duyulması ve çok sık arıza yapmaları nedeniyle değerlendirme dışı bırakılmıştır. Projeye yakın kaynaklardan edindiğim bilgiye göre Türkiye, İngiltere'den 20+20 adet olmak üzere iki filo yeni üretim Tranche 3 uçağını tedarik etmek üzere resmi bir talepte bulunmuştur.
F-16 Block 70 Uçuş Deneyimi
F-16 Blok 70 (yükseltilmiş F-16V'nin eş değeri), Lockheed Martin tarafından üretilen dördüncü nesil çok rollü savaş uçağı F-16 Fighting Falcon'un en yeni varyantıdır. Yeni üretim F-16 Blok 70/72'ler, Uluslararası pazarda, ülkelerin envanterinde yer alan F-16 filolarının, 2060 ve sonrasında hizmette kalması amacıyla, yapısal ve teknolojik iyileştirmeler yapılmış hali olarak adlandırılmaktadır.
Bu kapsamda; IDEF '23 Fuarı'nda Lockheed Martin standında, F-16 Blok 70/72 Fighting Falcon'un ölçekli modelini, ön gövdenin sol-alt tarafında Legion-ES™ (Gömülü Sistem) minyatür kızılötesi arama ve takip (IRST) Podu, ön gövdenin sağ-alt tarafında SNIPER Hedefleme Podu ve kanatların altında üç adet AIM-120C Havadan Havaya Füze ile donatılmış TER-9/A Üçlü Fırlatma Rafı taşıyan TurAF işaretleri ve görünümüyle sergilenirken, Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girecek F-16 Blok 70'ler ve F-16V'ler Legion IRST Podu taşıyabilecek ve TER-9/A Üçlü Fırlatıcı Salanları ile donatılabilecek. Ağırlığı 300 poundun altında, uzunluğu 77 inç ve çapı 9,75 inç olan Legion-ES™ IRST Pod'un bilgisayar işlemcisi F-16'nın ön ekipman bölmesine entegre edilmiştir.
Lockheed Martin ayrıca, standındaki kapalı bir odada F-16 Blok 70/72 Kokpit demonstratörünü de sergileyerek, en son varyant F-16 Block 70/72’nin teknolojilerini ve savaş kabiliyetlerini interaktif bir ortamda simüle ederek gelişmiş kabiliyetleri ve çok rollü operasyon kabiliyetiyle, F-16 Blok 70/72'yi nasıl dünyanın en gelişmiş dördüncü nesil savaş uçağı haline getirdiğini göstermişti.
Bu kapsamda ben de F-16 Block 70/72 uçağı ile sizler için bir uçuş gerçekleştirdim. İlk aşamada, stand alanındaki Lockheed Martin yetkilileri bana, uçuş öncesinde Block-70'in diğer varyantlara göre farklarını ve kabiliyetlerini anlattılar. Sonrasında da kısa bir uçuş gerçekleştirdim.
Hiç sofistike bir uçuş simülatörü kullanmamış biri olarak bu uçuşu, iyi bir kalkış, üzerinde IRST Podu bulunan bir Mig-29 ile angajman ve sınırlarda kabul edilebilir bir iniş gerçekleştirerek tamamladım.
F-16 Block 70/72 Kokpit Demonstratörü, bu varyantın neye benzediğini çok iyi bir şekilde anlatıyor. Dijital fly-by-wire teknolojisini uygulayan ilk uçak olan F-16’da pilotun sağında ve solunda HOTAS (gaz kelebeği ve kumanda kolu) bulunuyor. Pilot, gaz kelebeği (solda) ve kumanda kolu (sağda) ile uçaktaki tüm sensörleri aynı anda idare edebiliyor. Gaz kelebeği başlangıçta rölanti gücündeydi ve daha hızlı gitmek için asgari güce ulaşmak için sonuna kadar ileri ittim. Daha sonra art yakıcı ile kalkış yapmak için gazı kaldırdım ve bir kez daha ileri ittim. Sağ tarafta bulunan kumanda kolu çok hassas ve kendini hissettiriyor. Kumanda koluna baskı uyguladığımda ise ne kadar çok baskı uygularsam jet o kadar hızlı tepki verdi. Kumanda kolunun tutma yerinde, uçuş kontrolü, otopilotu devre dışı bırakma, burundaki tekerleği yönlendirme, havadan yakıt ikmali, uçuş ekranı yönetimi, hava-yer ve hava- hava mühimmat bırakma ve füze ateşleme için iki aşamalı bir tetik mekanizmasının yanı sıra tek ve çok fonksiyonlu anahtar birimi de yer alıyor.
Uçuş sırasındaki tüm bilgiler baş üstü göstergesinden pilota yansıtılıyor. Tabi ben, uçuşta kask takmadığımdan, bu bilgileri ekrandan takip ettim. Gerçek uçuş sırasında pilot kask takacağından bu bilgiler pilotun gözüne yansıtılıyor.
F-16 Block 70'in en önemli güvenlik kabiliyetlerinden biri de Auto-GCAS, Otomatik Yer Çarpışma Önleme Sistemi olarak adlandırılıyor. Bu kabiliyeti göstermek için F-16 Blok 70/72 Kokpit Demonstratörü üzerinde bana bilgi veren Lockheed Martin yetkilisi, G-LOC yani G Kuvveti Nedenli Bilinç Kaybını gösterme amacıyla güç kolunu biraz geriye çekti. Sonra canlı olarak, benim uçuşta deneyimlediğim G kuvveti ve bilinç kaybı anında yaşanacak senaryoyu izledik. Bilindiği gibi Pilotlar G Kuvveti için ciddi bir eğitimden geçiyorlar. Tabi uçuş sırasında yüksek G Kuvvetlerine maruz kalan pilotlar zaman zaman geçici ve kısa süreli bilinç kayıpları yaşayabiliyorlar. Kısa süreli de olsa anında verilmeyen reaksiyonlar yüzünden birçok ölümlü kaza meydana gelebiliyor. Bir manevra sırasında, 9G çekmiş bir pilot eğer bilincini kaybederse muhtemelen olacak olan şey, uçağın yere yönelmesi ya da uçağın stall duruma geçmesi olacaktır. Benim deneyimim de yani bilinç kaybı yaşayan bir pilot senaryosunda, Otomatik GCAS özelliği sayesinde, uçak, yere yaklaşmakta olduğunu fark ederek, pilotu Auto-GCAS'ın devreye girmek üzere olduğu konusunda uyararak, uçuş baş göstergesinde yanıp sönen bir "break-X" sembolü belirdi ve işitsel bir uyarı olan "Fly-up! Yukarı uç!" anonsu duyuldu. Ardından da çarpışma yaklaşma parametrelerinin aşılmasıyla sistem devreye girdi ve uçak yükselerek, stabil uçuş parametrelerine geri göndü. Auto-GCAS hem tam otonom hem de pilot tarafından manuel olarak etkinleştirilen bir sistem. Pilotun yönü şaşırması durumunda bile uçak her zaman konumunu, yüksekliğini ve pozisyonunun ne olduğunu biliyor. Auto-GCAS aynı zamanda farklı elektronik karıştırma şartlarında çalışabilirken, acil durumda çarpışmayı önlemek amacıyla, uçak bulunduğu yükseklikteki tüm coğrafi engellere göre sürekli olarak hava hızı ve irtifa değerlendirmesi de yapıyor. Eğer emergency durumu oluşursa, uçak otomatik olarak çarpışma için kalan süreyi hesaplayarak, fırlatma işleminin başlayacağını pilota sesli ve görsel uyarıyla iletiyor. Uçağın görev yapacağı alandaki bilgiler uçuş öncesinde, uçağın görev bilgisayarına yükleniyor. Auto-GCAS, veri tabanındaki arazi yükseklik verilerini kullanarak, her kara parçasının, tepenin, dağın, binanın yüksekliğini tanımlıyor. Böylece uçak, en aşağıdaki noktadan, en yüksek noktaya kadar etrafında bir halka tanımlayarak, tam olarak nerede olduğunu biliyor. Eğer Pilot bilinmeyen/boş bir alan üzerinde uçuş gerçekleştiriyorsa, Baş Uçuş Göstergesinde (HUD) pilota, sistemin bu bilgiye sahip olmadığını bildiren bir bildirim geliyor. Pilotun bu durumda, aşağıda yer alabilecek, araba benzeri parametrelere güvenmesi gerekiyor, ancak bunlar da yükseklik verileriyle tanımlanmaktadır.
F-16 Blok-70'te, pilotun hemen önünde tam durumsal farkındalığa sahip olmasını sağlayan, yüksek çözünürlüklü 6x8 inç büyüklüğünde Orta Kokpit Göstergesi (CCD, pilotlara kritik taktik resmi sağlar) bulunuyor. Kokpitteki diğer iki Renkli MFD'de uçak üzerindeki diğer sensörlerden alınan bilgiler yansıtılır, ayrıca bir de Kaska Monteli Nişangah Sistemi yer alır.
F-16 Blok-70 ayrıca, F-16'da bulunan en güçlü AESA radarı olan, Northrop Grumman AN/APG-83 SABR radarına sahiptir. Block-70'in benzersiz özelliği, pilotun eş zamanlı olarak havadan havaya ve havadan yere görev icra edebilme yeteneğine sahip olmasıdır. Bu müthiş bir yetenek. Bu sayede pilot havadan havaya ve havadan yere saldırı görevlerini aynı anda icra edebilir, radarın hangi modda olduğu önemli değildir.
Diğer yandan uçaklar için en kritik kabiliyetlerden biri olan veri bağlantısı olarak, Link-16, F-16 Blok 70 üzerindeki başlıca Veri bağlantısıdır. Pilot, Link-16'yı alma ve Link-16 verilerini gerçek zamanlı olarak iletme yeteneğine sahiptir. Blok 70'te pilotun farklı seçenekleri vardır, APG-83 SABR AESA radarı, Legion-ES IRST ve HST'nin hepsi farklı sistemlere farklı iz verileri sağlar. Tıpkı radar gibi Legion-ES IRST de bir tarama düzenine sahiptir. Pilot, sistemi hedef yönünde işaretleyebilir.
Pilotun hemen önünde bulunan Veri Giriş Ekranı sayesinde pilot, başka bir yere bakmadan uçak ile ilgili tüm geri bildirimleri ve bilgilere eş zamanlı ulaşırken, ayrıca dijital olarak motor ile ilgili tüm verilere de ulaşır. Diğer varyantlarda analog olan bu ekran, bu konfigürasyonda ise pilota dijital olarak verileri aktarır. Eğer uçuş ile ilgili toleranslar aşılırsa bu renk kodu ile hemen sağ tarafta belirir.
Hem Block-70 hem de F-16V ayrıca gövde üstü (CFT) yakıt tankları taşıma yeteneğine sahiptir, kokpitteki yakıt göstergesi her bir tankın toplam rezervini bir kerede gösterir. Bu varyantlarda, daha önce yaklaşık 30 saniye süren yakıt kontrolü, yaklaşık iki saniyede gerçekleşerek, pilotun iş yükünün azalmasına ve durumsal farkındalığının eş zamanlı olarak artmasını sağlar. Bu çok büyük bir şey ve bir güvenlik faktörü olarak kokpitte dijital bir yedeği var. Pilotların eskiden bu iş için kağıt bir sayfası bulunurdu şimdi ise artık dijital ortamda ve bu da gerçek zamanlı olarak hava hız göstergesi için bir yedeklik sağlıyor.
Lockheed Martin elektronik harp sistemini F-16 Block 70/72 Cockpit Demonstrator'a kurmadığından, sanal uçuş sırasında L3 Harris'in AN/ALQ-254(V)1 Viper Shield tamamen dijital aktif ve pasif dahili entegre EH Paketini test etme fırsatı bulamadım.
APG-83 SABR AESA, APG-83 radarı ile arayüz oluşturmak üzere tasarlanmış yeni bir tamamen Dijital Radar Uyarı Alıcısı (DRWR) içeren AN/ALQ-254(V)1 Viper Shield ile entegre edilmiştir.
Önceki Bloklarla karşılaştırıldığında, F-16 Blok 70/72'nin hizmet ömrünün %50 oranında artırılmış olması dikkat çekici. Blok 70/72, 12.000 saatlik uzatılmış yapısal hizmet ömrüne sahip. Bu da bu varyantların 2060 ve sonrasına kadar hizmette olacağı anlamına geliyor. Geliştirilmiş F-16V ile yeni üretim Blok 70/72 varyantları arasında sadece bir fark bulunuyor. O da fırlatma koltuğu, yeni üretim uçaklarda, diğer tüm F-16'lar (iki YF-16 prototipi hariç) tarafından kullanılan Collins Aerospace’in gelişmiş konsept fırlatma koltuğu (ACES II) yerine Martin-Baker'ın US18E koltuğunu kullanmaktadır.